{ "title": "Omurilik Kireçlenmesi", "image": "https://www.omurilik.gen.tr/images/omurilik-kireclenmesi.jpg", "date": "20.01.2024 09:37:11", "author": "abdullah", "article": [ { "article": "Omurilik kireçlenmesi, Bel bölgesindeki omurların yaşlanmaya bağlı olarak daralmalar gözlenir. Bu daralmalar zamanla kireçlenme adı verilen hastalığa neden olmaktadır. Bu hastalık günlük yaşam kalitemizi bozan, hatta aksaklıklara dahi neden olan bir hastalıktır. İş gücünüze ve moral kayıplarına da neden olmaktadır. Omurlarda meydana gelen bu daralmalar zamanla omurlarda kaymalara, eğrilmesine neden olabilmektedir. Bel bölgesinde 5 adet omur ve bu omurların arasında yük ve ağırlık kaldırmaya yarayan kıkırdak yapılar bulunur. Omurların arasında omurilik kanalları bulunur. Bu kanallarda omuriliğe ve bacaklara giden sinirler bulunmaktadır. Omurlar ve omurgayı birbirine bağlayan bu eklemler zamanla, yaşlanmaya bağlı olarak kireçlenmeler oluşmaktadır. Bazı insanlarda bu kireçlenmeler çok hızlı bir şekilde gelişir ve zamanla bu daralmalar sinir uçlarına bası yaparak büyük hastalıklara neden olurlar.

Belirtileri ise, Hastanın güç kaybetmesi, bel ağrısı, ayaklarında güç kayıplarının görülmesi başlıca belirtileridir. En önemli belirtilerden birisi de hasta yol katederken bacaklarında kasılmaların oluşmasıdır. Hastalar bu nedenle fazla yol gidemezler ve sürekli dinlenmeleri gerekmektedir. Geceleri ayaklarının hiç ısınmadığından yakınırlar. Belden başlayıp, kalçaya vuran hatta ayak bileklerine kadar inen bir ağrı belirir. Hastalar yol yürümekte, oturup kalkmada, ağır kaldırma sırasında oluşan ağrılardan şikâyet ederler. Ağrı kesici ilaçlar ve hastanın dinlenmesi hastalık açısından iyi bir tedavi şeklidir. Fakat bazı hastalar günlük yaşantısını idare edemeyecek kadar ağrılarda hissedebilirler.

Hastaya omurilik kireçlenmesi tanısı konabilmesi için hastanın MR ve tomografisinin çekilmesi gerekmektedir. Bazı durumlarda EMG (Elektromyografi) de istenmektedir, kireçlenmenin hangi sinir ucuna baskı yaptığını öğrenme adına iyi bir yöntemdir. Ayrıca tanı tedavisi yapılırken romatizmal hastalıklar, kistler, tümörler en çok birbirine karışan durumlardır.

Hastalığın tedavisi, Ağrı kesici ilaçların kullanımı ve yatak istirahati ile devam etmektedir. İlerleyen safhalarda ise fizik tedavi yöntemine başvurulmaktadır. Hastada güç kaybı belirgin bir şekilde kendini göstermiş ise cerrahi müdahale kaçınılmaz olmuş demektir. Hasta olan kişinin ameliyattan önce herhangi bir hastalığının olup olmadığını doktoruna söylemesinde fayda vardır. Cerrahi yöntemler ise omurilik ve beyin gibi ameliyatlarda çok incelik istediğinden mikroskoplar ile yapılmaktadır. Omurlarda kayma, eğilme vb. Gibi durumlar görülmekte ise vidalama veya platin tedavisine başvurulabilir. Hasta iyi ve başarılı operasyonlardan sonra, aksi bir durumda görülmez ise birkaç aya kadar eski yaşamına dönebilmektedir. Aksi takdirde hastalık tedavisi geciktirilir ise hastada kireçlenmeye bağlı olarak, sinirlerdeki bası artacağından felç ve uzuv kayıpları oluşabilmektedir.

Eskisi gibi ameliyatlar sırasında felçlik gibi durumları artık en alt düzeylere inmiştir. Ameliyatlar çok hassas ve aşırı dikkatli şekilde yürütüldüğünden endişelenmeyi gerektirecek herhangi bir durum olmamaktadır. Hastanın ameliyat öncesinde ve sonrasında kilolu ise kilolarını vermesi yararına olacaktır. Ameliyat sonrası ise doktorunun verdiği egzersizleri düzenli olarak yapması gerekmektedir. Ayrıca ağır kaldırmaması ve aşırı hareketli aktivitelerden uzak durmalıdır. Hastanın herhangi bir olağan durum oluşmaması için doktoru ile sürekli irtibatta bulunması da kendi açısından iyi olacaktır.
" } ] }